07 Temmuz 2025

Geleceğin Spor Profesyonelleri Diplomalarını Aldı

Üniversitemiz Spor Bilimleri Fakültesi, Mavi Salon’da düzenlenen törenle mezunlarını meslek hayatına uğurladı. Törene Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Arslan, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Pelin Aksen ve Dr. Öğr. Üyesi Rüstem Orhan, akademik ve idari personelimiz ile öğrencilerimiz ve aileleri katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören Spor Bilimleri Fakültesi 2024-2025 Akademik Yılı birincileri Helin Baddal ve İsmail Sönmez’in açılış konuşmaları ile devam etti.

Üniversite hayatının akademik bilginin yanı sıra bireysel olarak da kendisine önemli katkılar sunduğunu belirten Spor Yöneticiliği Bölümü mezunu Helin Baddal, “Bugün burada hem bölüm hem de fakülte birincisi olarak karşınızda bulunmaktan büyük bir onur duyuyorum. Bu başarı sadece benim değil, bana inanan, yanımda olan herkesin başarısıdır. Dört yıl boyunca sadece akademik olarak değil, insan olarak da büyüdüm. Zorluklarla mücadele etmeyi, sabretmeyi ve pes etmemeyi öğrendim. Bu süreçte bana yol gösteren kıymetli hocalarıma, destek olan arkadaşlarıma ve sevgili aileme gönülden teşekkür ederim. Her zaman arkamda bir dağ gibi durduğu için özellikle babama ve kısa süre önce kaybettiğimiz canım amcama, duaları ve sevgisi için teşekkür ediyorum. Bu başarıda sizin emeğiniz çok büyük. Bugün mezun olurken biliyorum ki yolum daha yeni başlıyor. Aldığım bu eğitimle, sporun birleştirici gücünü yaymak için çalışmaya hazırım. Hepinize saygılarımı sunuyorum. Teşekkür ederim.” dedi.

Spor Bilimleri Fakültemizde sporun ruhunu yansıtan ve hayat boyunca kendilerine rehberlik edecek değerli bilgi ve tecrübeler edindiklerini ifade eden Spor Yöneticiliği Bölümü mezunu İsmail Sönmez, “Bugün burada, mezun olmanın gururunu, mutluluğunu ve biraz da hüznünü yaşıyoruz. Bu kürsüde sizlere hitap etmek, bir öğrencinin yaşayabileceği en özel anlardan biridir. Spor, yalnızca bir rekabet alanı değil; mücadele ruhunun, birlikte başarmanın ve insanı insan yapan değerlerin yansımasıdır. Bu fakültede sadece akademik bilgiler kazanmadık; hocalarımız engin bilgi, birikim ve tecrübelerini bizlere aşılarken aynı zamanda birlikte düşünmeyi, birlikte hareket etmeyi, ekip ruhunu ve takım olmayı öğreterek profesyonel yaşama avantajlı bir şekilde başlamamızı sağladılar. Bu yolculukta bize rehberlik eden hocalarımıza, yanımızda olan ailelerimize ve omuz omuza ilerlediğimiz arkadaşlarımıza gönülden teşekkür ediyorum. Hayat, önümüze yeni parkurlar çıkaracak. Bazen hava rüzgârlı, bazen zemin kaygan olacak. Ama biz, artık zirveden vazgeçmeyen bir takımın oyuncularıyız. Başta Dekanımız ve Bölüm Başkanlarımız olmak üzere tüm hocalarımıza teşekkür ediyor, mezun olan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.” şeklinde konuştu.

Ülkemizin gelecek vizyonunun başarıyla sürdürülmesinde gençlere çok önemli sorumluluklar düştüğünü belirten Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, ‘’Bugün mezuniyet törenlerini büyük bir coşkuyla yaşamak için hazırlandık. Hem Spor Bilimleri Fakültemiz hem de diğer fakültelerimizde dinletilerin olacağı coşkuyla kutlanacak bir tören hazırlamıştık ama ne yazık ki büyük bir acıyla karşınızdayız. Şehitlerimizin sayısı 12’ye yükseldi. 12 vatan evladımız it soylularla yaptığı çatışmada değil üç sene önce şehit olmuş arkadaşlarının naaşını ararken canlarından geçtiler. Ancak it soyluların gireceği yerde aramak durumunda oldukları için o gazdan zehirlendiler. Allah’ın Kur’an’da belirttiği üzere hepsinin kabirleri nur, mekânları cennettir. Hepsinin şahsında değeri ve güzelliği tartışılmaz aziz Anadolu’yu ve bu toprakları bizlere vatan kılan şühedaya rahmet olsun. Hepsini saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyorum. Elbette bu duygular içerisinde konuşmak oldukça güç. Ancak Yakın Geleceğin Büyük Türkiyesi’ni inşa edecek pırıl pırıl gençlerimizin bu günü sadece bu yönüyle hatırlamasına gönlümüz razı gelmedi. Çünkü hocalarımız bu gençlerimizin beyaz yakalı profesyonel gençler olarak karşımıza çıkmaları için dört sene boyunca gece gündüz demeden bu gençlerin en iyi, en güçlü ve en donanımlı şekilde mezun olmaları için gayret ettiler. Huzurlarınızda Dekan Hocam’dan araştırma görevlisi arkadaşlarıma kadar hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Elbette şu an yaşamakta olduğumuz gurur tablosunun bir diğer mimarları da anneler ve babalardır. Kıymetli aileler, dört sene önce Üniversitemize inanarak ve güvenerek yavrularınızı bize emanet ettiniz. Biz bu emaneti baş tacı ettik ve en iyi, en güçlü şekilde nasıl eğitim verebileceğimizi düşündük. Sadece eğitimle kalmayıp, insani unsurlar ve ahlaki değerlerle kıymetli gençlerimizi Yakın Geleceğin Büyük Türkiyesi’ni kuracak kadronun içerisine en güçlü şekilde nasıl dâhil edebileceğimizin mücadelesini verdik. Gururla söylüyorum ki bu Aziz Millete yaklaşık 40 yıldır dört farklı kamu kurumunda hizmet ettim. Yaklaşık 17 yıl sizlerin temsilcileriyle Meclis’te yönetici olarak hizmet ettim. Onlara hizmet ederken aklımda hep Aziz Milletim vardı. Onlara yaptığım her hizmette 85 milyona dokunduğumu hissederek yaptım. Şimdi bu Aziz Bayrağı daha ileriye taşıma sırası bu gençlerde. Kıymetli hocalarım ve yakın arkadaşlarım çok iyi bilirler ki Ankara’da yaşıyorum ve pazartesi sabah sekiz olmadan burada oluyorum. Misafirhanede kalıyorum ve cuma akşamları geri dönüyorum. Mesaiye sekiz gibi başlayıp gece iki buçuk civarı bitiriyorum. Allah bana bu zekâyı vermiş ve devlet bana bu yatırımı yapmış. Hizmet etmem için buraya göndermiş. Dolayısıyla bu gençlere verebileceğimizin daha fazlasını vermek için 40. yılımda da aşkla hizmet ediyorum. Kıymetli aileler, sizler bize inandınız ve bizler de elimizden gelenin daha fazlasını yapmanın mücadelesini verdik. Sevgili öğrencilerimiz, şu kapıdan çıktığınızda artık başka bir dünya var. Bugüne kadar canlarından geçerek 15-16 yaşlarında Çanakkale’de koyun koyuna yatanlar sayesinde biz burada bu töreni yapabiliyoruz. Şu an Türkiye’nin başka taraflarında ocaklara ateşler düşüyor. Bizim sadece isimlerini bilmemize rağmen yüreğimize ateş düşmüşken onlar bu acıyı bizzat yaşıyorlar. 20-21 yaşlarında koklamaya kıyamadıkları çocuklarını toprağa emanet ediyorlar. Artık bu coğrafya her geçen gün daha da zorlaşan bir coğrafya oldu. Çünkü sadece bölgesinde değil dünyada oyun kurucu pozisyonuna gelmiş bir ülkeden bahsediyoruz. Bu ülkenin ferdi olmak başlı başına bir ayrıcalıktır. Elbette yeri gelecek canımızdan, yeri gelecek uykumuzdan vazgeçeceğiz. Bu gençlerin ve şehitlerimizin hakkını başka türlü veremeyiz. Gerekirse 7/24 çalışacağız. Bu bayrak her gün biraz daha ileri gidecek. Kimlerin sayesinde? Nöbeti devralan sizlerin sayesinde. Bizler belki birkaç sene daha çalışacağız. Fiziksel olarak dayanamadığımızda sizler bayrağı alıp yukarılara taşıyacaksınız. Fakülte birincimizin kendinden emin biçimde söylediği gibi; ‘hazırım’… Üstelik bunu bir kız çocuğumuzun söylemesi daha da değerli. Bu ülkenin kadını da böyledir. Kurtuluş Savaşı’nda mermi taşıyarak mermi üreterek erkeğinden geri kalmayarak omuz omuza mücadele etmiştir. İstanbul Tıp Fakültesi, Kurtuluş Savaşı devam ederken bir dönem mezun veremedi. Neden? Çünkü hocaları cepheden gelen haberleri paylaşınca hepsi tek tek sınıfından çıktı ve askere yazıldılar. Hiçbiri geri dönmedi. Geri dönmeyi düşünmeyenlerin sayesinde biz bu törenleri yapabiliyoruz. Allah onların hepsinden razı olsun. Ben bütün kalbimle inanıyorum ki bütün çeldiricilere iç ve dış oyunlara rağmen bu bayrağı daha ileriye taşımak için siz de zaman kavramı tanımaksızın çalışacaksınız. Şimdiden hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” dedi.

Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Arslan, “Aslında sizler için çok şık, eğlenceli ve keyifli bir program hazırlamıştık ancak Pençe-Kilit Operasyonu’ndaki şehitlerimizden dolayı yüreğimiz yanarken öyle bir program yapmaya yüreğimiz el vermedi. Şehitlerimize minnet borcumuzu nasıl öderiz bilemiyorum. Bugün burada güven içinde bulunabiliyorsak ve sizler dört yıl boyunca güven içinde eğitim almışsanız bunun sebebi bugün hala canını veren şehitlerimizdir. Ülkemizin kanla canla ödediği bir bedel var. Şehitlerimize vefa ve can borcumuz var. Onlar yaş olarak sizlerden daha küçüklerdi ama bugün aramızda değiller. Şehitlerimiz, bayrak inmemesi ezanın dinmemesi için canlarından geçerken bizim yapabileceğimiz en iyi şey; ülkemize en güzel şekilde hizmet etmektir. Bizler, o vefa borcunu işimizi en iyi şekilde yaparak ödeyebiliriz diye düşünüyorum. Her biriniz birer bayraksınız. Lütfen bayrağı kirletmeyin ve yere düşürmeyin. Size inancımız ve güvencimiz tam. Allah utandırmasın.’’ ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından Spor Bilimleri Fakültemizi derece ile bitiren öğrencilerimize hediye ve başarı belgeleri takdim edildi.

Fakülte birinciliğini paylaşan Spor Yöneticiliği Bölümü öğrencileri Helin Baddal ve İsmail Sönmez'e ödül ve başarı belgelerini Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz verdi. Helin Baddal ve İsmail Sönmez'i tebrik eden Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Erol Yılmaz, Spor Bilimleri Fakültemiz birincileri ve aileleri ile birlikte günün anısına fotoğraf çektirdi.

Fakülte ikinciliğini paylaşan Spor Yöneticiliği Bölümü öğrencisi Yağmur Çağlayan ve Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Burak Ayten'in ödül ve başarı belgeleri, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Arslan tarafından verildi.

Fakülte üçüncüsü Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Ozan Akıllı'ya ise ödül ve başarı belgesini Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Pelin Aksen verdi.

Bölüm başkanlarının konuşmaları ile devam eden program, öğrencilerimize mezuniyet belgelerinin verilmesi ve havaya kep atılması ile sona erdi.